-
1 oynatmak
I vt2) ( kımıldatmak) bewegen3) ( fig)birinin yüreğini \oynatmak jdn erschrecken6) aklını \oynatmak wahnsinnig werden, den Verstand verlieren -
2 oynatmak
oynatmak v/t jemanden spielen lassen; jemanden unterhalten, zerstreuen; THEA eine (Film-, Puppenspiel- usw) Vorstellung geben; (herum)fuchteln (-i mit D, z.B. der Hand); jemanden vom Platz rücken; das Herz erzittern lassen; jemanden hinhalten, an der Nase herumführen; fam Person durchdrehen, verrückt werden -
3 oynatmak
виля́ть* * *-i1) заставля́ть игра́ть / забавля́ться2) забавля́ть, занима́ть, развлека́ть кого-л. игро́йçocuğu oynatmak — забавля́ть ребёнка
3) заставля́ть танцева́ть / пляса́ть4) представля́ть, ста́вить, игра́ть ( пьесу)karagöz oynatmak — представля́ть карагёз
kukla oynatmak — пока́зывать ку́кольный спекта́кль
5) пошевели́ть чемelini kolunu oynatarak arıları kovmağa çalıştı — отма́хиваясь рука́ми, он стара́лся отогна́ть от себя́ пчёл
sonra parmaklarınızı teker teker oynatın — зате́м оди́н за други́м пошевели́те ка́ждым па́льцем
6) сдвига́ть с ме́стаhastayı yerinden oynatmayınız — не тро́гайте больно́го с ме́ста
7) заставля́ть беспоко́итьсяyüreğini oynatmak — заставля́ть трепета́ть се́рдце
8) разг. перехитри́ть, одура́читьalacaklıyı oynatmak — обвести́ кредито́ра вокру́г па́льца
9) (тж. aklını oynatmak) свихну́ться, тро́нутьсяzavallı az kalsın oynatıyordu — бедня́га чуть бы́ло не сошёл с ума́
-
4 oynatmak
v. move, dislocate, make play, run, wriggle, wiggle, budge, dance, dandle, stir, work--------oynatmak (film)v. screen -
5 oynatmak
биетү -
6 oynatmak
dan lîstikin -
7 oynatmak
-
8 oynatmak
гъэджэгун, къыригъэшIэн, гъэуджын -
9 oynatmak
ألعبجنحركلعب -
10 oynatmak
1. ألعب [أَلْعَبَ]Anlamı: oynamasını sağlamak2. جن [جُنَّ]Anlamı: aklını yitirmek3. حرك [حَرَّكَ]Anlamı: kımıldamasına yol açmak4. لعب [لَعَّبَ]Anlamı: oynamasını sağlamak -
11 oynatmak
"to cause to play; to cause to dance; to move, to budge; to exhibit, to perform, to show; to dislocate; to go off one's head, to go mad, to flip" -
12 oynatmak
"1. /ı/ to manipulate (a puppet, a marionette); to put on (a puppet show). 2. /ı/ to make (someone) dance. 3. /ı/ to make (something) move. 4. /ı/ to allow (something) to be played or performed. 5. /ı/ to keep (someone) amused. 6. /ı, la/ to allow (one child) to play with (another). 7. to go off one´s rocker, lose one´s mind, go off one´s nut." -
13 aklını oynatmak
-
14 at oynatmak
а) гарцева́тьб) пока́зывать своё уме́ние / иску́сство -
15 dama taşı gibi oynatmak
перебра́сывать с ме́ста на ме́сто, переставля́ть как пе́шку -
16 elini oynatmak
сори́ть деньга́ми, броса́ть де́ньги напра́во и нале́во -
17 kılıç oynatmak
госпо́дствовать, вла́ствовать над кем-чем -
18 kúkla gibi oynatmak
а) обма́нывать, води́ть за́ носб) манипули́ровать кем -
19 parmağında oynatmak
верте́ть, помыка́ть кем -
20 aklını oynatmak
go off the rails, run off the rails
См. также в других словарях:
oynatmak — oynatmak, I, 271 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
oynatmak — i 1) Oynamasını sağlamak Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı. P. Safa 2) Kımıldamasına yol açmak Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi. M. Ş. Esendal 3) nsz Herhangi bir canlıya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dama taşı gibi oynatmak — birini sık sık bir yerden bir yere göndermek veya atamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
istediği gibi at koşturmak (düz oynatmak) — keyfince, istediği gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Karagöz oynatmak — komik bir durum yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kukla gibi oynatmak — 1) (birini) birine her istediğini yaptırmak 2) (birini) birinin istediğini yapıyor görünerek onu oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalem oynatmak — 1) yazı yazmak Namık Kemal in tek başına kalem oynattığı alanlarda başyazarlar, fıkra yazarları, sanat eleştiricileri yetişir. N. Cumalı 2) bir yazıyı düzeltmek 3) bir yazıda değişiklik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
film oynatmak — bir filmi sinemada göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıç oynatmak — egemen olarak yaşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmağında oynatmak — (birini) her istediğini yaptırmak, kukla gibi kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
at oynatmak — 1) atla hüner göstermek 2) mec. yarışmak Ben onunla at oynatamam. 3) mec. bildiği ve istediği gibi davranmak Bizde ilk kurulan parlamento da Avrupa daki benzerleri gibi, özel menfaatlerin gizlice at oynattığı bir alan olmakta gecikmemiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük